Ana içeriğe atla

Yedi Günah, Yedi Erdem


    Orta Çağ'dan bu yana dinin ve iktidarın en büyük araçlarından biri: insanın ruhunu sınıflandırmak, davranışını etiketlemek, onu "iyi" ya da "kötü" diye damgalamak. Kiliselerden krallıklara, manastırlardan mahkemelere kadar her yerde aynı liste karşımıza çıktı. "Yedi Ölümcül Günah" ve onlara karşılık gelen "Yedi Erdem". İnsanlara söylendi: bunlardan birine kapılırsan düşersin, diğerine tutunursan kurtulursun. Ama gerçekte bu liste, sadece bireyin değil, toplumun en derin düzenini gizler.

😈 Yedi Ölümcül Günah

  • Kibir – Yöneticilerin maskesi. Kendilerini tanrı yerine koyanların kibridir bu.

  • Açgözlülük – Tüccarların, sermaye sahiplerinin hiç doymayan eli.

  • Şehvet – Arzuları araç eden, insan bedenini tüketim nesnesine çeviren düzen.

  • Kıskançlık – Sınıflar arası kışkırtılan nefret, "öteki"ne yönlendirilen kin.

  • Oburluk – Kaynakları tüketen, halkın lokmasını çalanların hırsı.

  • Öfke – Savaşın, orduların, silahların ateşi.

  • Tembellik – Zirvedekilerin üretmeyip sadece tüketmesine verilen masum bir isim.

😇 Yedi Erdem

  • Alçakgönüllülük – Halkın boyun eğmesi için öğretilen suskunluk.

  • Cömertlik – Güçlünün sadakası, bağımlılığı sürdürmenin inceltilmiş biçimi.

  • İffet – Kontrolün aracı, arzunun zincire vurulması.

  • Şükran – Yoksula fakirliğini kabullendirmek için icat edilen dua.

  • Ölçülülük – Payına düşene razı olmayı yücelten erdem.

  • Sabır – Adaletsizliği bekleyişle kutsallaştırmak.

  • Çalışkanlık – Emekçinin emeğini sömürürken ona övünç diye sunulan zincir.

    Bugün hâlâ günahlardan ve erdemlerden bahsediyoruz. Filmlerde, kitaplarda, vaazlarda… Ama çoğu insan görmezden geliyor: Bu kavramlar aslında birer toplumsal mekanizma. Günah, iktidarın korkutma aracıdır; erdem, itaati kutsallaştıran süs. İnsanlık yüzyıllardır aynı oyunu oynuyor: suçla damgalan, sabırla ödüllendir. Gerçek ise basittir: "iyi" ya da "kötü" diye öğretilen şeyler çoğu zaman sadece düzenin işine yarayan etiketlerdir.